2025 yılı, gazeteciler açısından yalnızca mesleki üretimin değil; aynı zamanda mücadele, hayatta kalma ve gerçeği yazma ısrarının yılı oldu. Gazetecilerin tehdit edildiği, baskı altında bırakıldığı ve mesleğini koruyabilmek için yüksek bir efor harcamak zorunda kaldığı bir dönemi geride bırakıyoruz.
Bu yıl boyunca ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü konusundaki kaygılarımızı anlatmaya, her koşulda etik ilkelere bağlılığımızı yaptığımız haberlerle ve duruşumuzla kanıtlamaya çalıştık.
Dezenformasyonla mücadeleyi yalnızca bir savunma refleksi olarak değil, aynı zamanda medya okuryazarlığını toplumun her kesimine yayma sorumluluğu olarak ele aldık; bulduğumuz her alanda bu bilinci zihinlere taşımaya gayret ettik.
2026 yılına girerken ne yazık ki basın özgürlüğü mücadelesinin hâlâ en yakıcı başlık olduğunu görüyoruz. Yılın son günlerinde, ifade ve basın özgürlüğünü sınırlama riski taşıyan düzenlemelerin Meclis gündemine gelmesi, bu mücadelenin ne denli hayati olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bu durum kabul edilemezdir.
Kuzey Kıbrıs’ta Meclis gündeminde bulunan Ceza (Değişiklik) ve Bilişim Suçları (Değişiklik) Yasa Tasarıları, yalnızca suçla mücadeleyi değil; ifade özgürlüğünü, basın faaliyetini ve dijital kamusal alanın geleceğini de doğrudan ilgilendirmektedir. Bu düzenlemeler, yalnızca suç unsuru içeren durumları değil; gazetecileri ve genel olarak yurttaşları da etkileyebilecek niteliktedir.
Basın özgürlüğünü daraltabilecek, ifade alanını baskı altına alabilecek her türlü girişime karşı durmak, yalnızca gazetecilerin değil, demokratik toplumun tamamının sorumluluğudur.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği olarak, 2026 yılında da yalnızca gerçeği yazma, mesleğimizi koruma ve ifade özgürlüğü mücadelesini büyütme kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.
Yeni yılın; baskının değil özgürlüğün, suskunluğun değil sözün, korkunun değil dayanışmanın yılı olmasını diliyoruz.
Tüm meslektaşlarımızın ve halkımızın yeni yılını, mücadele ve umutla kutluyoruz.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği