YÜRÜNECEK ÇOK YOLUMUZ VAR!
Ben BRT Muhabiri Derya Bökeyhan.
Gazetecilik değişim programı çerçevesinde 4-8 Kasım tarihleri arasında PIK1’de türkçe radyo bölümüne giderek oradaki arkadaşların deneyimlerini izleme fırsatı buldum.
Bu beş günlük dönemde herhangi bir habere gitmesem de, oradaki arkadaşaların çalışma koşullarını gördüm ve yeni insanlar tanıdım yeni dostluklar yeni emektarlar buldum.
Aslında bu değişim programına katılmaktaki esas amacım, BRTK’da yaklaşık 3 yıldır aktif muhabirlik yapmadığım ve gideceğim yerde belki yeniden yeni bir deneyim edinme düşüncesi idi. Ama maalesef ki orada da böyle bir deneyimi yaşayamadım. Yaşayamamdaki esas sebep ise benim Rumca bilmemem.
Ne kadar üzücü bir olay. Çünkü Kıbrıs’ta yaşıyorum ve aynı halkın insanının diğer dilini bilmiyorum. Tabi Güney’deki birçok insan da Türkçe bilmiyor. Bilmek zorunda mı? Evet eğer bu benim görüşümse ve benim deneyimimse, bilmek zorunda.
Kıbrıs’ta yaşayan her çocuk her iki dili de öğrenmeli ve her iki dili de konuşmalı. Bu, Türklük veya Rumlukla alakalı birşey olmamalı. İki aynı ülke halkının daha kolay iletşimi olarak düşünülmeli.
Keşke ilk okula başladığımız zaman bize seçmeli dersler yerine Rumca dersi verilse. Keşke babam gibi ben de iki dili de ana dili gibi konuşabilsem. Sahi onlar neden bu dili biliyor ve bunca yıl hala belleklerinden silinmedi. Demek ki yıllar önce Kıbrıs’ta iki dil de akıcı olarak kullanılırdı.
Evet yazımın başlığında da göreceğiniz gibi bu konuda iki halk olarak yürüyecek daha çok yolumuz var.
Barış isterken aslında insanların beyinlerine vurulmuş kilitlerin de çözülmesi gerektiğini bu değişim programında deneyimledim. Ben veya Güney’deki diğer gazeteci neden iki dili de bilmiyor? Şimdi diyeceksiniz ki mecbur mu? Bence evet mecbur eğer Kıbrıs’ın yeniden birleşmesini istiyorsak Rum gazeteci benim dertlerimi de dinlemeli beni haber yapabilmeli, Türk gazeteci de bir rumun derdine çare aramalı. Bu sadece gazeteciler için değil bence tüm meslek grupları için gerekli bir bilgi.
Dünyanın neresinde bölümüş bir şehrin bir tarafı başka bir dil, diğer tarafı başka bir dil konuşuyor ve iki halk da neden hem Türkçe-hem rumca bilmez.
Güney Afrika’da insanlar üç dil biliyor. Yıllar önce Güney Afrika’ya gittiğimde insanların yaşadıkları tüm acılara rağmen çok hızlı bir şekilde geliştiğini ve 11 resmi dilleri olduğunu, ingilizce ile birlikte üç dille konuştuklarını gördüm. Eğitim buna yönelik. Onların uluslararası ve diğer bölgelerde yaşayan insanlarla iletişim kurması amacıyla bu diller resmi dil olarak kullanılıyor.
Peki neden Kıbrıs’ta da iki dil resmi dil olmuyor? Bunun olması lazım. Eğer Kıbrıs bir bütün olacaksa iki dil de resmi dil olmalı ingilizce de daha güzel öğretilmeli.
Yani bu konuda gerek halk olarak gerekse yönetimler olarak yürüyecek çok yolumuz var.
Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Ruslar çocuklarına ana dillerini de öğretiyor ve hiç Rusya’ya gitmemiş bir çocuk ilk okula başladığı zaman ana dili gibi rusca konuşuyor. Aynı şekilde diğer ülke insanları da. Peki ben ortak bir Kıbrıs’ta yaşıyorsam neden her iki dil de öğretilmiyor.
Bu çerçevede şunu da belirtmek isterim. İki toplumlu etkinlikler çerçevesinde 3-6-9 aylık Güney’de yaşayarak veya Kuzey’de yaşarak dil eğitimi verilmesi de bu sorunun çözülmesine katkı sağlayacağına inanırım.
AGİT’in düzenlediği değişim programı çerçevesinde PİK1’de 5 günlük deneyimlerim arasında size bir haber yazma imkanım olmadı. Çünkü habere çıkamadım, gönderilmedim ama iyi bir gözlemci olduğumu düşünüyorum.
Gözlemlerim arasında BRTK ile PİK1 radyo yayınlar arasında ise çok ciddi farklar olduğunu gördüm.
BRTK radyo haberler daha çok kendine özgü radyo yayınlarına uygun haber yaparken, PİK1 radyo haberler ise TV’den türkçeleştirilmiş ve radyo yayına tam uygun olmadan sunuluyor.
PİK1’de türkçe yayınlar yapılırken, BRTK radyo haberlerde hiçbir şekilde rumca yayın yapılmıyor. Bu da iki kurum arasında çok ciddi bir fark bence. BRTK’de tv haberlerde rumca haberler kullanılıyor. Ama radyoda rumca haber okunmuyor. Bu da 5 günlük deneyimlerim arasında yer alan ikinci ciddi bir fark.
Aslında Kıbrıs’ta halklara bırakılsa çok daha kolay kaynaşma olur diye düşünsem de yazımın başında da değimi gibi YÜRÜNECEK DAHA ÇOK YOLUMUZ VAR!
Bana gazetecilik değişim programı çerçevesinde böyle bir deneyim kazanmama fırsat verdiğiniz için sizlere çok teşekkür ediyorum.
Umarım bir sonraki değişim programında çok daha bilgili olarak sizlerle birlikte yaşadıklarımı yorumlama fırsatı yapmış olurum.
Saygılarımla
Derya BÖKEYHAN